Ana Sayfa Sağlık 3 Mart 2021 714 Görüntüleme

Zayıf bağışıklık sisteminin belirtileri ve nedenleri

Mevsimsel soğuk algınlıklarını sürekli yaşıyor ve uzun süre iyileşemiyorsanız, zayıf bir bağışıklık sisteminiz olup olmadığını merak edebilirsiniz. Cevap karmaşıktır, çünkü zayıf bir bağışıklık sistemi, diyabet gibi bağışıklık sistemini etkileyen hastalıkların bir sonucu olarak ortaya çıkabildiği gibi kötü beslenme alışkanlıkları gibi önlenebilir durumlarda da görülebilir.

Peki, yaşadığınız şeyin sadece zayıf bir bağışıklık tepkisi olup olmadığını veya daha ciddi bir sorununuz olup olmadığını nasıl anlayabilirsiniz? Bağışıklık sisteminin nasıl çalıştığını inceleyerek ve riskli bir bağışıklık sisteminin ortak belirtilerini belirleyerek başlayalım.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ NASIL ÇALIŞIR?

Bağışıklık sistemi, vücudun tek bir bölümünde bulunan bir sistem değildir. Bağışıklık sistemi, sizi potansiyel olarak zararlı istilacılardan korumak için birlikte çalışan tüm vücuttaki hücrelerden, dokulardan ve organlardan oluşur. Kan akışı, kemik iliği, lenf sistemi, mukozal doku, cilt, dalak ve timüs gibi birçok sistem, bağışıklık sistemine dahildir.

Bağışıklık sisteminin görevi, bakteri ve virüs gibi zararlı mikropları uzak tutarak vücudu enfeksiyonlardan korumaktır. Bağışıklık sistemi ayrıca enfeksiyon veya kanserden etkilenenler gibi sağlıksız veya anormal hücreleri tanıyabilir ve bunlara yanıt verebilir.

Düzgün çalışan bir bağışıklık sistemi, sağlıksız hücreler veya mikroplar tarafından gönderilen sinyalleri tespit edip bunlara yanıt verir ve vücuttan atmak için savunmasını harekete geçirir. Bağışıklık sisteminin karmaşık hücre ağı, tehditleri tanır, diğer hücrelerle iletişim kurmaya çalışır ve tehdidi ortadan kaldırmak için çeşitli işlevler gerçekleştirir. Ancak, zayıflamış bir bağışıklık sisteminiz varsa, vücudunuz kendini yeterince savunamayabilir ve enfeksiyonları önleyemeyebilir.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN ZAYIFLAMASININ NEDENLERİ

Zayıf bağışıklık sisteminin nedenleri çeşitlidir. İmmün yetmezlik, vücudun bağışıklık tepkisinin tehlikeye atıldığı veya olmadığı durumu tanımlamak için kullanılan terimdir ve birincil neden olabilir. Yani başka bir şey tetiklemeden meydana gelir veya ikincil, yani başka bir durumun veya maruz kalmanın sonucu olabilir.

Birincil immün yetmezlik

200’den fazla birincil immün yetmezlik bozukluğu vardır. En yaygın örnekler şunlardır:

Ağır kombine immün yetmezlik: Ağır komnine immün yetmezlik, bir çocuğun bağışıklık sistemi hücrelerini etkileyen nadir bir hastalık grubudur. Bu durum çocukları ciddi ve hatta hayatı tehdit eden enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale getirir.

Yaygın değişken immün yetmezlik: Yaygın değişken immün yetmezlik ile genetik eksiklikler, bağışıklık sisteminin yeterli antikor üretmesini engelleyerek, etkilenenlerin solunum yolu bakteriyel ve viral enfeksiyonlar geliştirme olasılığını artırır.

CARD9 eksikliği: Bu genetik bozukluk, bir kişinin bir maya mantarı olan Candida enfeksiyonlarına duyarlılığını artırır.

İkincil immün yetmezlik

İkincil immün yetmezlik, başka bir durumdan veya belirli tıbbi tedavilerden kaynaklanabilir. Örneğin, bazı kanser tedavileri, kanserle savaşmanın bir yolu olarak bağışıklık sistemini baskılar.

İkincil immün yetmezliğin diğer bazı nedenleri şunlardır:

İnsan immün yetmezlik virüsü (HIV): Bu virüs bağışıklık sistemini baskılar. İlaçlarla tedavi edilmezse HIV, Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu’na (AIDS) yol açabilir. Bu, vücudun bağışıklık sisteminin vücudu enfeksiyondan koruyamayacak kadar ağır hasar gördüğü bir durumdur.

Yetersiz beslenme: Protein eksikliği, yetersiz kalori alımı ve mikro besin eksikliklerinin tümü, dünya çapında immün yetmezliğin en yaygın nedeni olan yetersiz beslenmeye yol açar.

Metabolik hastalıklar: Bağışıklık sistemi ve metabolik sistem karmaşık bir şekilde bağlantılıdır ve biriyle ilgili sorunlar diğerini de etkileyebilir. Tip 2 diyabet ve diğer metabolik hastalıklar, hücrelerin tehditlere nasıl tepki vereceğini değiştirerek bağışıklık tepkisini etkiler. Bu, vücudun patojenlerle savaşmasını zorlaştırır, bu da diyabet gibi metabolik rahatsızlığı olan kişilerin enfeksiyonlara daha duyarlı hale gelmesine neden olur.

Bazı ikincil immün yetmezliklerde, altta yatan neden ele alınırsa, bağışıklık sistemi normal işlevine dönebilir. Bağışıklığı baskılayan bazı tedaviler kesildiğinde, bağışıklık sistemi gücünü yeniden kazanabilir. Ancak, bazı durumlarda bağışıklık yetmezliği, durum düzeldikten veya tedavi sona erdikten sonra bile devam eder.

ZAYIF BİR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN BELİRTİLERİ

Bozulmuş bir bağışıklık sisteminiz varsa, bazı belirtiler yaşayabilirsiniz.

İşte en yaygın belirtileri:

Sık sık soğuk algınlığı yaşamak: Yetişkinlerin, yaklaşık bir hafta ila on gün süren, yılda iki veya üç kez nezle olması normaldir. Bundan daha sık hastalnıyorsanız veya hastalıklar uzun süre devam ediyorsa, bağışıklık sisteminiz mücadele güçsüzlükle ediyor olabilir.

Sık sık başka tür enfeksiyonlar yaşamak: Normalden daha sık kulak veya sinüs enfeksiyonları gibi başka enfeksiyonlar yaşıyorsanız veya hafif hastalıklar daha ciddi sorunlara dönüşüyorsa, zayıflamış bir bağışıklık sisteminiz olabilir. Bağışıklık fonksiyonunuzun tehlikeye girdiğine dair bazı işaretler, antibiyotiklere yılda ikiden fazla (veya çocuklar için yılda dört defadan fazla) ihtiyaç duymak, dört yaşından sonra yılda dörtten fazla kulak enfeksiyonu yaşamak veya üçten fazla sinüzit atağı geçirmektir.

Cilt veya saç sorunları yaşamak: İmmün yetmezlik hastalıklarının kendilerini göstermesinin yollarından biri cilt sorunları ve saç dökülmesidir. Tırnaklarınızda lezyonlar, kızarıklıklar gibi problemleriniz varsa, suçlusu bağışıklık sisteminin zayıf olması olabilir.

ZAYIF BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ İLE NASIL SAĞLIKLI KALINIR?

Yukarıda belirtilen nedenlerden herhangi biri nedeniyle bağışıklık sisteminizin zayıf olduğundan şüpheleniyorsanız, aşağıdaki önlemleri alarak kendinizi korumaya yardımcı olabilirsiniz.

Hijyene önem verin

Ellerinizi sık sık yıkayın ve derinlemesine temizleyin. Ellerinizi en az 20 saniye sabun ve ılık suyla yıkayın, ellerinizin üstünü ve altını, parmak aralarını ve tırnaklarınızın altını temizlediğinizden emin olun. Sabun ve suya erişiminiz olmadığında, en az yüzde 60 alkol içeren dezenfektan kullanın.

Yüzünüze veya gözlerinize dokunmaktan kaçının

Virüsler ve bakteriler vücuda burun, göz ve ağız yoluyla girebilir. Ellerinizi yüzünüzden uzak tutarak maruz kalma riskinizi azaltın.

Mesafenizi koruyun

Soğuk algınlığı veya başka bir bulaşıcı hastalığı kapmanın kesin bir yolu, bulaşıcı insanlarla etkileşim kurmaktır. Bazı hastalıkların semptom göstermeyen insanlardan bile bulaşabileceğini unutmayın.

Yeterince dinlenin

Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için uyku şarttır. Yeterli uyku, enfeksiyon kapma riskinin azalmasıyla bağlantılıdır ve ayrıca bir enfeksiyon geliştirirseniz uyku, daha hızlı iyileşmenize yardımcı olabilir.

Stresinizi yönetin

Stres, bağışıklık sisteminin savaş ya da kaç tepkisini harekete geçirir. Vücudunuz bir stres etkeni ile karşılaştığında oluşabilecek yaralanma veya enfeksiyonla savaşmak için vücudunuzu hazırlamanın bir yoludur. Stres kronik hale geldiğinde, bağışıklık sisteminizi etkiler. Kronik stres, bağışıklık sisteminizin zararlı istilacılardan korunma yeteneğini azaltabilir.

Sağlıklı kiloda olun

Obezite, vücudun bağışıklık savunmasını çeşitli şekillerde bozabilir. Aşırı kilo, enfeksiyonla savaşmayı zorlaştırır. Sağlıklı beslenme ve egzersiz yoluyla sağlıklı bir kiloyu korumak, bağışıklık sisteminizin güçlü kalmasına yardımcı olabilir.

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.